Fransız otomobil üreticisi Peugeot, MPV sınıfındaki yeni temsilcisi 5008 ile pazardaki iddiasını arttırmayı hedefliyor. Daha önce 806, 807 ve 308 SW ile bu pazarı zorlayan, ancak yeterli ilgiyi bulamayan Peugeot, radikal bir değişiklikten sonra markanın yeni yüzünü simgeleyen 3008 ve 5008 modelleriyle bu sınıfta önemli satış rakamları elde etmeyi amaçlıyor.
Testimize konuk olan 5008 orta ölçekli bir MPV olarak dikkat çekiyor. Otomobil dışarıdan bakıldığında sade tasarım çizgisiyle kendisini gösteriyor. Aracın büyük far bloğu, önde krom radyatör ızgarası ve geniş hava girişleriyle tampona entegre sis farları bu sadeliğe bir parça da dinamizm katıyor.
Yüksek gövde yapısına sahip araç, arka bölümde ise çok daha sade bir tasarıma sahip. Ön bölümdeki krom detaylar bu alanda kullanılmadığı için arka tasarım nispeten sönük kalıyor.
Aracın gövde rengi dikiz aynaları, alaşım jantları ve arka bölümdeki camların koyu rengi, cam tavan ile birlikte sade tasarıma canlılık katan detaylar olarak öne çıkıyor.
Büyük boyutlarıyla orantılı şekilde geniş bir iç mekan hacmi sunan otomobil çok amaçlı kullanıma yönelik olarak tasarlanmış. Monospace akımının tipik bir örneği olarak karşımıza çıkan 5008’in 679 litrelik bagaj hacmi 2. ve 3. sıra koltuklar katlandığında 2506 litrelik bir yükleme kapasitesine ulaşıyor. 3. sıradaki koltuklar bagaj zeminine tamamen gizlenebiliyor.
Araç geniş iç mekan hacmine rağmen özellikle 2. sırada uzun boylu yolcular için kısıtlı diz ve baş mesafesiyle ergonomi açısından sıkıntı yaratabiliyor. Aynı şekilde bagaj bölümündeki 2 koltukta oturmak ise 1.70 m. ve üzerindeki boylara sahip kişiler için gerek ayak, gerekse baş mesafesi nedeniyle neredeyse imkansız. Sanırım bu bölüm daha çok çocuklar için tasarlanmış.
Otomobilin sürücü odaklı ön paneli ergonomik açıdan da son derece kullanışlı. Orta konsolun eğimli yapısı kullanımı kolaylaştırıyor. Gösterge paneli de son derece şık ama burada sıkıntı yaratan tek unsur orta bölümdeki dijital bilgilerin seyir sırasında takibinin zor olması. Çok fazla bilgi küçük harflerle ekrana yansıyınca ve arka plandaki ışık turuncu olunca bu bölüm gözü yoruyor.
Bu noktada Peugeot mühendisleri özel bir panel tasarlayarak, en azından hız bilgilerini ön cama yansıtmayı başarmış ve göstergelerin takibini kolaylaştırmışlar. Bu panel orta konsoldaki bir düğme yardımıyla açılıp kapatılabiliyor.
Aracın ön koltuklarının kafalıklarına entegre dijital ekranlar ise mutimedya sistemiyle uzun yoculukları eğlenceli hale getiriyor. Otomatik park frenine kadar her türlü detayın düşünüldüğü otomobilde direksiyon üzerinde kumanda düğmesi bulunmamasını ise yadırgadığımı itiraf etmeliyim. Peugeot bu kontrolleri direksiyonun arka kısmına yerleştirilen kollar yardımıyla gerçekleştiriyor. İç mekanda kullanılan işçilik ve malzeme daha iyi olabilirdi. Plastik malzeme bu sınıf için yeterli değil. İşçilikte de yer yer hatalar dikkat çekiyor. Örneğin hız göstergesini yansıtan panel test sırasında birkaç kez tutukluk yaptı ve düzgün çalışmadı. Bu arada koltukların sertliği ve yanal desteği ise son derece başarılı.
5008’in 1.6 litrelik HDi motoru 4000 d/d’de 110 HP güç ve 1750 d/d’de 240 Nm tork sağlıyor. Aracın motoru alt devirlerde cansız ama üst devirlerde yeterli performansı sunuyor. 6 ileri otomatik şanzımanla kombine edilen motor aracın 0-100 km/s hızlanmasını 12.6 saniyede gerçekleştiriyor. Son hız ise 183 km/s… Saatte 130 km/s hızı geçince yan rüzgarlardan etkilenen otomobil, sert girilen virajlarda ise dengesini korumayı başarıyor. Bu arada test otomobilimiz 100 km/s hızda yapılan panik frende güvenlik sınırları içerisinde durmayı başardı ancak fren testleri sırasında her frende aracın titremesi tedirginlik yarattı.
Yazı: Önder Canözer
Fotoğraf: Zeynep Zeren
Detaylı haber, teknik özellikler ve fotoğraflar için Carmedya’nın Eylül 2010 sayısını indirin…
