Volvo’nun ilk kez 1996 yılında coupe gövde yapısıyla Paris’te tanıttığı C70, markanın yeni tasarım anlayışını başarıyla yansıtan yeni jenerasyonuyla coupe cabrio sınıfının en iddialı modelleri arasındaki yerini aldı.
Volvo’nun C30 ve S60 modellerinde uyguladığı yenilikçi tasarımı C70’e de oldukça şık ve güçlü bir görünüm kazandırmış. Otomobil önde geniş ve aşağıya doğru eğimli far bloğu, öne doğru çıkan gösterişli tampon ve krom çerçeveli radyatör ızgarası ile ortadaki büyük Volvo logosu elit ve dinamik bir görünüme sahip. Tamponun her iki yanında yer alan özel tasarımlı sis farları ise araca agresif bir kimlik de kazandırıyor.
Motor kaputunun yüksek yapısı güçlü motoru vurgularken, 17 inç jantlar, üzerinde led tipi sinyal lambaları bulunan çift renkli dikiz aynaları, kusursuz coupe formu, alçak tasarlanan şasi ve arka bölümde büyük stop lambaları C70’i şık, etkileyici ve dinamik bir otomobil olarak karşımıza çıkartmaya yetiyor.
Araç coupe cabrio otomobiller alanında devrim niteliğindeki üç parçadan oluşan katlanır metal tavanıyla sınıfında öne çıkıyor. Tavan kapalıyken gerçek bir coupe görünümündeki C70, sadece 30 saniyede etkileyici bir cabrio otomobile dönüşebiliyor.
Orta konsoldaki tek bir düğme yardımıyla açılabilen tavan için aracın tavanından itibaren en az 2 metre yükseklikte bir yer gerekiyor. Tavaın açıp, kapatırken otomobilin arkasında ise boşluk bırakmanız veya bagajda yer açmanız gerekmiyor. Bagaj bölümündeki kapak koruması kapalıyken, tavan bu bölümün üzerine katlanarak bagaja giriyor.
Aracın dış tasarımındaki elit ve sportif etki iç mekanda da fazlasıyla hissediliyor. İç mekanda kullanılan malzemeler ve renk seçimi kalitesi ve prestijiyle kendisini hemen farkettiriyor.
Aracın ön paneli ve orta konsolu markanın diğer modelleriyle hemen hemen aynı tasarıma sahip. Tek fark ortada vites kolunun arka bölümünde yer alan tavan açma ve kapama düğmeleri diyebilirim.
Aracın üç kollu direksiyonu büyüklük olarak iyi tasarlanmış ve ele iyi oturuyor. Direksiyon üzerinden sabit hız, telefon ve müzik sistemlerine kumanda edebiliyorsunuz. Sortif gözterge paneli ve orta konsolun tasarımı klasik İskandinav tarzını yansıtıyor. Sade ama şık olarak tanımlayabileceğimiz bu tasarım anlayışı sayesinde gösterge paneli gözü yormuyor ve kolay takip edilebiliyor. Otomobilin silecek suyunun bittiğine kadar kadar her türlü bilgisini gösterge panelinden kolayca öğrenebiliyorsunuz.
Aracın arka koltukları çoğu cabrio otomobilin aksine yolcular için yeterli diz mesafesi sunuyor. Elektrik kontrollü deri koltuklar son derece konforlu ve arka koltuklarda bile yanal destek çok başarılı. Arkaya iniş ve biniler için koltuk omuz hizasındaki düğme yardımıyla eğilmeden ön koltukları ileri ve geri hareket ettirebiliyorsunuz.
Yan rüzgarlardan etkilenmeyen otomobil cabrio konumundayken ön camın üzerinden gelen rüzgarı uzun boylu sürücüler çok az da olsa hissedebiliyor fakat bu rüzgar yüksek süratlerde bile önemli bir rahatsızlık duygusu vermiyor.
Aracın sertliği çok iyi ayarlanmış süspansiyon sistemi yoldan gelen darbeleri başarıyla emerken, yol tutuştan da ödün vermiyor. Tabi bunda standart güvenlik donanımlarının yanı sıra dinamik denge ve çekiş kontrol sisteminin (DTSC) payı büyük. Araç sert girilen virajlarda veya kaygan zeminlerde bu sistem sayesinde ağırlığını gereken yerde gereken tekerleklere vererek, dengesini sağlamayı başarıyor. Çok zorladığımızda bile kolay kolay kayma eğilimi göstermeyen bu otomobili yoldan çıkarmak neredeyse imkansız diyebilirim.
Volvo C70, ülkemizde D4 (2.0 litre dizel) ve T5 (2.5 litre benzinli) motor seçenekleriyle satışa sunuluyor. Test otomobilimizin motor kaputunun altında 2.0 litrelik dizel bir ünite görev yapıyordu.
1984 cc hacmindeki motor 3500 devirde 177 HP güç üretirken, 1750 ile 2750 devirler arasında sürekli olarak 400 Nm tork sağlıyor.
Saatte en fazla 100 km/s hıza çıkabilen 1709 kg ağırlığındaki C70’in 0-100 km/s hızlanması ise 9.9 saniyede gerçekleşiyor. 6 ileri otomatik şanzıman sistemiyle kombine edilen motor gücünü alt devirlerden itibaren hissettiriyor. Kararlı bir ivmelenmeye sahip C70’de daha yüksek performans keyfini yaşamak isteyenler T5 motorlu versiyonu tercih edebilir.
Aracı vites geçişleri son derece yumuşak ve kesinlikle geçişleri hissetmeniz olanaksız. Konfor açısından hemen her detayı düşünen C70, 100 kilometrede 6.4 litre yakıt tüketimi ve 169 g/km emisyon değerlerine sahip.
Hem coupe, hem de cabrio kullanmanın keyfini tek otomobilde yaşamak istiyorsanız C70 tam size göre bir otomobil.
Yazı: Önder CANÖZER
Fotoğraf: Turgay Tankut Boğaz
Detaylı haber, teknik özellikler ve fotoğraflar için Carmedya’nın Eylül 2010 sayısını indirin…