CARMEDYA.COM – BMW’nin Mercedes-Benz CLS ve Audi A7’ye cevabı niteliğindeki 6 Serisi Coupe ailesini Almanya’da Münih çevresinde gerek otoban, gerekse de virajlı köy yollarını kapsayan 200 kilometrelik bir güzergahta yakından inceleme şansı buldum.
İlk bakışta meraklı gözleri üzerine çekmeyi başaran BMW 6 Serisi model gamında Coupe ve dört kapılı Gran Coupe olmak üzere iki farklı versiyon yer alıyor.
5 Serisi’ni temel alarak geliştirilen gövde, sportif bir coupenin kusursuz hatlarına sahip. Aracın uzun burun yapısı ve kısa arka bölüm, öndeki çift böbrek formundaki ızgarayla birlikte Alman üreticinin tipik karakteristiğini yansıtıyor.
Köpekbalığı profilinin başarılı bir yansıması olan 6 Serisi model gamı Coupe ve Convertible’ın ardından seriye eklenen Gran Coupe ile üç farklı gövde tipinden oluşuyor. Ben bu yazıda daha çok yol boyunca bana eşlik eden ve detaylı inceleme şansı bulduğum 6 Serisi Coupe üzerinde duracağım.
4894 mm. uzunluk, 1894 mm. genişlik ve 1369 mm. yükseklik değerlerine sahip 6 Serisi Coupe, 2855 mm’lik dingil mesafesinin de etkisiyle, sportif coupe bir araç olmasına rağmen önde ve arkada geniş bir diz ve baş mesafesi sunuyor. 6 Serisi Gran Coupe ise 6 Serisi Coupe ile aynı genişlik ve yükseklik değerlerini paylaşırken, 5007 mm. uzunluk ve 2968 mm. dingil mesafesiyle serinin en uzun aracı olma ayrıcalığına sahip. Sınıfının en iyi değerlerini sunan Gran Coupe’de sportif coupe profilini bu kadar uzun bir araçta başarıyla koruyabildiği için bence BMW mühendis ve tasarımcılarını kutlamak gerek.
Bu sıra dışı boyutlar, spor bir otomobil olmasına rağmen 6 Serisi Coupe’de ve Gran Coupe’de 460 litrelik bir bagaj hacmi sunulmasına olanak tanıyor. 6 Serisi Coupe’den farklı olarak, Gran Coupe’de arka koltuklar yatırılabiliyor ve bu sayede bagaj kapasitesi 1265 litreye kadar yükseltilebiliyor.
Gösterişli bir tamponun eşlik ettiği ön bölüm ve keskin bakışlı farlar meraklı bakışları üzerinde toplamatyı başarırken, kaput boyunca genişleyerek A sütununa kadar devam eden hat çizgileri, yanda ise gövdeyi boydan boya geçen keskin bir hat çizgisiyle birlikte araca dururken bile hareket ediyormuş izlenimi veriyor.
Aracın dış tasarımındaki elit ve dinamik çizgiler, iç mekanda da kendisini gösteriyor. 6 Serisi Coupe ile 6 Serisi Gran Coupe aynı ön panel ve gösterge panelini paylaşıyor. İki araç arasındaki en önemli fark ise arkada oturan yolcuların daha geniş bir diz mesafesine sahip olmaları…
Aracın yumuşak deri, kaliteli plastik ve Alcantara kumaşın başarıyla harmanlandığı iç mekanında hissedeceğiniz ilk şey prestij duygusu olacak. Aracın motorunu çalıştırdığınız andan itibarense bu duyguya bir de adrenalin ekleneceğine hiç kuşkunuz olmasın.
Aracın ön paneli diğer BMW modellerinden tanıdık. Orta konsolun en üst kısmında renkli bir TFT ektan yer alıyor. Bu ekran aracılığıyla araçla ilgili her türlü ayarı seçebiliyor, navigasyon başta olmak üzere her sisteme bu ekran aracılığıyla kumanda edebiliyorsunuz. Bu bölümün altında yine havalandırma ızgaraları, müzik ve klima sistemleri sıralanıyor. 6 Serisi model gamında Bang & Olufsen ses sistemi tercih ediliyor.
Çift renkli ön panel hoş bir ortam oluşturuken, her yöne ayarlanabilen ön koltuklar ise hem ergonomik hem de sürücüye ideal oturma pozisyonunu bulmakta yardımcı oluyor.
BMW patentli EfficientDynamics teknolojisinin kullanıldığı otomobilde vites kolunun sol tarafındaki bölümde yer alan düğmeler yardımıyla tek bir tuşa basarak istediğiniz sürüş modunu seçebiliyorsunuz. Sport Plus, Sport, Comfort ve EcoPro gibi seçeneklere sahip sistemde modlar değiştikçe gösterge panelindeki renkler de değişiyor ve ortaya bir görsel şölen çıkıyor.
Sürüş modlarına göre adaptif süspansiyon ve şanzıman dahil olmak üzere sürüş dinamikleri yeniden ayarlanırken, Sport modunda gerçek anlamda dinamik bir sürüş keyfi yaşayabilir, EcoPro modunda ise daha sakin ve ekonomik sürüşün keyfine varabilirsiniz. EcoPro modunda ayrıca fren enerjisi geri kazanım sistemi sayesinde kazanılan enerji doğrudan aküye aktarılıyor.
Ülemizde BMW 6 Serisi Coupe ve Gran Coupe modelleri 640d xDrive versiyonuyla satışa sunuluyor. Bu versiyonda 3.0 litrelik twin-turbo motor 309 HP güç sağlıyor. Ben Almanya’a serinin en güçlü modellerinden 650i versiyonunu kullandım. 4.4 litrelik twin-turbo V8 motorun elde ettiği 402 HP’lik güçle gerçek bir adrenalin makinası olan 6 Serisi Gran Coupe 650i, 4.5 saniyelik 0-100 km/s hızlanma değeriyle sportif bir sürüş arayanların kalbini çok çabuk fethedebiliyor. 4395 cc hacmindeki motor 2000-4500 d/d aralığında kesintisiz olarak 650 Nm tork değerine imza atıyor. Aracın son hızı 250 km/s ile sınırlandırılmış. Sakin kullanım ve EcoPro modunda araç ortalama 9 litre civarı yakıt tüketirken, bu kadar güçlü dinamiklere sahip bir otomobilde çok fazla sakin kalamıyorsunuz. Almanya’nın hız sınırı bulunmayan otoban şartlarında kullandığım araç, 200 km/s sınırı aşıldığında bile etkileyici motor sesi dışında çok fazla rahatsız edecek bir gürültüyü iç mekana yansıtmıyor.
İyi bir görüş alanı sunan otomobil, alçak tavan yapısı ve geniş gövdesinın yanında iyi dengelenmiş ağırlığıyla yola adeta yapışıyor ve e zorlu virajlarda ve yüksek hızlarda bile sürücüsüne güven veriyor.
Kendini ispatlamış 8 ileri spor şanzımanın geçişleri son derece seri ve sarsıtısız. Bu da sportif sürüşe büyük katkı sağlıyor.
6 Serisi bütün model gamıyla birlikte maceracı, prestije önem veren ve adrenalin tutkunlarını tam kalbinden vuracak özel bir otomobil ve gerek donanımı, gerekse de sürüş dinamikleriyle otomobil tanımı bu araçta tam karşılığını buluyor.
Yazı: Önder Canözer / Münih – Almanya
Fotoğraflar: BMW