Her otomobil gazetecisi için mutlaka bazı unutulmaz deneyimler vardır ve yaptıkları işten bütün yoğunluk ve sıkıntılara rağmen keyif almalarını sağlar. Ben de meslek hayatımın unutulmazları arasında özel bir yere sahip olacak böyle bir deneyimi Mercedes-Benz ile Avusturya’nın Alp Dağları’nı kapsayan bölümünde yaşadım.
Sürüş izlenimine geçmeden önce 4MATIC sisteminin performansını daha iyi anlayabilmek için bazı detayları vermekte yarar var. Markanın kompakt sınıftaki temsilcileri A, CLA ve B Sınıfı modellerinin dört tekerden çekiş sistemine sahip 4MATIC versiyonları ile karla kaplı keskin dağ yollarında toplam 200 kilometrelik bir maceraya atılırken, bir yandan 2 bin 509 metre yükseklikte gündüz güneşle birlikte -17’ye yükselen dondurucu soğukla da mücadele ettik.
Hemen her yıl belirli zamanlarda düzenlenen kış etkinliğinin bu yılki adresi Avusturya’nın Tirol bölgesinde yer alan ve kayak açısından dünyanın önemli merkezlerinden biri olan Hochgurgl oldu.
Alman üreticinin 20 farklı seride toplam 60 adet 4MATIC modeli yer alırken, A, B ve CLA serilerinde de dört tekerden çekiş sistemi artık opsiyonel olarak tercih edilebilecek.
Sistem ayrıca 2014 ylının Mart ayında satışa sunulacak markanın yeni SUV modeli GLA’da da yer alacak.
Alman üreticinin gelişmiş 4MATIC sistemi çift kavrama 7G-DCT otomatik şanzıman sistemiyle kombine ediliyor. Sistemin en büyük yeniliklerinden biri otomatik şanzımanla çalışan ve sürüş koşullarına göre arka aksa giden gücü kesen power take-off ünitesi… Bu ünite, arka aks dişlisi ve hidrolik çok diskli kavramanın entegre edildiği şanzıman kutusunda diğer ekipmanlarla kusursuz bir uyum içerisinde çalışarak, torku sürüş ve yol koşullarına göre ön ve arka akslara değişken ve ihtiyacı karşılayacak oranda dağıtması sonucunu doğuruyor.
Anlatması biraz karışık olan bu sistemin önemli artılarından biri, sistemin benzerlerine oranla daha hafif bir ağırlığa sahip olması… Gerek görülmediği zaman arka akslara iletilen gücü kesen power take-off ünitesi (PTU) sayesinde 4MATIC versiyonunun yakıt tüketimi neredeyse önden çekişli kardeşleri kadar verimli sonuçlara imza atıyor.
Bu arada geliştirilen yedi kademeli otomatik şanzımanda ise önceki versiyonlara oranla titreşim daha da azaltılırken, zaten seri olan şanzımanın geçişleri çok daha seri ve performanslı hale getirilmiş.
ECO ve SPORT sürüş modlarına göre sürüş karakteri de değişirken, ECO modunda arka aksa daha az bir tork kuvveti uygulanırken, çok daha konforlu ve ekonomik bir sürüş keyfine varabiliyorsunuz. SPORT modunda ise çok daha fazla bir tork kuvvetinin arka aksa iletilmesiyle daha sportif ve performanslı bir sürüş karakteri yakalıyorsunuz.
A, B ve CLA modellerinin üçünde de Continental kış lastikleri kullanılırken, araçlar yoğun karla ve zaman zaman buzla kaplı zeminde düz eğimde ve yokuş yukarı kalkışlarda patinaj yapmadan harekete geçerek takdirimi kazandı. En zorlu kesimde güvenlik nedeniyle çok daha fazla zorlamayarak, rampa yukarı saatte 120 km/s hıza ulaşabildiğim araçların tümünde de kusursuz bir yol tutuş ve dengeye şahit oldum. Kuru asfaltta yol almaktan farksız bir karakter sunan otomobiller, buzla kaplı en tehlikeli virajlarda bir parça kayma yaşasa da anında devreye giren ESP sistemi ve ön ve arka tekerlere uygulanan tork kuvvetinin otomatik olarak değişmesiyle ve hafif bir kontra hareketiyle bu kaymayı çok çabuk kontrol altına almayı başardı.
Hem otomatik modda hem de direksiyon üzerindeki kulakçıklarla yarı otomatik konumda kullanma imkanı bulduğum araçlarda kusursuz çalışan şanzıman sistemi gecikme yaşanmadan vites büyütüp, küçülterek sürüş keyfimi daha da katladı.
-17 gibi dondurucu bir soğukta bile sorunsuz çalışan motorlar ve şanzıman sistemi için ayrıca takdirimi belirtmemde yarar var. Bu arada unutmadan belrtmeliyim ki 4MATIC sistemine sahip araçların tümünde fren mesafesi güvenlik sınırları içerisinde gerçekleşti ve araç frenaj sırasında dengeli bir şekilde durmayı başardı.
SPRINTER 4×4
Yukarıda bahsettiğim kompakt araçların dışında Mercedes-Benz’in bizim için Timmelsjoch Kayak Merkezi’nin zorlu pistinde deneme şansı tanıdığı Sprinter 4×4 sürprizinden de bahsetmem gerekli.
Sprinter 4×4, Euro 6 şartlarını şimdiden karşılayan çevre dostu motor gamı, yeni güvenlik sistemleri, sürekli dört tekerden çekiş sistemi, 4ETS elektronik çekiş kontrol sistemi ve yokuş aşağı inişlerde hızı düzenleyen DSR teknolojisiyle donatılmış.
Yüksek ve ağır gövdesine rağmen son derece dengeli ve başarılı bir performans ortaya koyan araçta DSR sayesinde yokuş aşağı inecekseniz önceden belirlenen hızı araç iniş sırasında koruyor ve bu sayede güven içerisinde hedefinize ulaşabiliyorsunuz.
Yazı: Önder Canözer / Hochgurgl – Innsbruck (Avusturya)