CARMEDYA.COM – Mercedes-EQ, elektrikli otomobil teknolojisinde geldiği noktayı Vision EQXX konsepti ile gözler önüne serdi.
Dijital dünya lansmanıyla tanıtılan ve seri üretim modeli için de hazırlıklara başlanılan konsept, tek şarjla 1000 km. menzili aşabilmesiyle öne çıkıyor.
Alman otomobil üreticisinin bugüne kadar geliştirdiği en verimli ve aerodinamik elektrikli araç konsepti, güneş enerjisinden de yararlanarak, Lucid Air ve Tesla Model S Long Range Plus gibi güçlü rakiplerine göre önemli bir menzil avantajı sağlıyor.
Porsche Taycan, Audi e-tron GT ve Tesla Roadster gibi diğer lüks EV modelleriyle rekabet edecek yeni modelin temelini oluşturan Vision EQXX konsepti için geliştirilen gerçek hayattaki trafik koşullarının simülasyonunda 100 kilometrede 10 kWh tüketim değeri elde edilebiliyor. Bu değer benzin ile karşılaştırılacak olursa 100 km’de 1 litre benzin tüketimine denk geliyor ki, bu da yakalanması oldukça güç bir değer olarak karşımıza çıkıyor.
Diğer bir bakış açısıyla modelin 100 km’de ihtiyaç duyduğu 10 kWh tüketim ile bir çamaşır kurutma makinası veya klima ünitesini üç saat kullanabiliyor veya 50 inçlik bir LED televizyonu 50 saat izleyebiliyorsunuz.
Yeni konseptte olduğu gibi teknolojik ilerlemelerin çoğu artık Mercedes-Benz Modüler Mimari aracılığıyla gelecekteki modellere entegre edilebilecek.
Marka mühendisleri, enerji verimliliğinin pilin boyutlarıyla oynamak yerine, aktarma organları verimliliği, enerji yoğunluğu, aerodinamik ve hafif tasarım sayesinde elde edildiğini vurguluyorlar.
Üzerindeki pile rağmen brüt ağırlığı sadece 1750 kg. olan Vision EQXX, 140 km/s hızla girilen rüzgar tünelinde 0.17 Cd’lik bir sürtünme katsayısı değeriyle dikkat çekiyor. Bu değer, alanında rekor kıran EQS’in 0.20 Cd’lik değerini de geçmeyi başarıyor.
Visio EQXX, ihtiyaç duyduğu enerji için aracın tavanına monte edilen 117 güneş pilinden destek alıyor. Bu piller toplam menzile günlük 25 km kadar bir ek menzil sağlıyor. Güneş enerjisi adeta küllerinden yeniden doğarken, hali hazırda Aptera, Sono Motors ve Lightyear şirketleri de bu teknoloji üzerinde çalışmalara başlamış durumda.
Vision EQXX’in iç mekanında markanın en güncel ve teknolojik ön paneli Hyperscreen bilgi-eğlence ekranıyla karşılaşıyoruz. Ön paneli boydan boya kaplayan 47,5 inçlik devasa ekranın benzeri daha önce EQS modelinde karşımıza çıkmıştı.
Ancak tek bir 56 inçlik cam parçasının içine yerleştirilmiş üç ayrı ekranın birleşiminden oluşan Hyperscreen’in aksine, Vision EQXX’in ekranı aynı zamanda 8K çözünürlük ve son teknoloji grafiklere sahip tek parça bir ekran olma özelliğini taşıyor.
Mercedes, bu boyuttaki bir ekranda ilk gerçek zamanlı 3D navigasyon sistemini geliştirmek için NAVIS Automotive Systems ile birlikte çalıştı. Şirket, bu yeni navigasyon sisteminin 3D şehir gösteriminde uydu görüntüsünden 10 metre yüksekliğe kadar kesintisiz yakınlaştırma ve kaydırma işlevlerini etkinleştireceğini açıkladı.
Mercedes-Benz, G sınıfı vagonlarının elektrikli versiyonları ve AMG yüksek performanslı araçları da dahil olmak üzere serinin elektrifikasyonu için 2030 yılına kadar 40 milyar euro yatırım taahhüdünde bulunmuştu.
Diğer yandan Avrupa Birliği’nde bazı ülkeler ve Çin, 2035 yılına kadar içten yanmalı motorlu araçların satışını yasaklama planını gündeme almış durumdalar.
