Türkiye’de uzun süredir satışta olan ama son yıllarda giderek daha satış odaklı bir görünüm çizmeye başlayan Mazda, bu iddiasını ürün gamına eklemeye başladığı dizel motorlu model seçenekleriyle de kanıtlıyor.
Bugüne kadar çarpıcı tasarımlarıyla dikkat çeken Mazda modelleri hakkındaki en önemli şikayetler araçların fiyatları ve dizel seçeneklerinin olmayışından kaynaklanıyordu. Ancak Mazda3 ailesine katılan dizel morot seçeneği ezberi bozuyor.
İlk kez 2004 yılında Mazda 323’ün yerini alan Mazda3’ün t1.6 litrelik dizel motorlu versiyonu testimize konuk oldu.
Yeni tasarım anlayışı doğrultusunda geliştirilen Mazda3, ön bölümde Japon markalara özgü çekik far bloğu ve gülümseyen bir yüzü andıran ama bir o kadar da gücü simgeleyen ön ızgara ve sportif tasarımı destekleyen geniş hava girişleri ile sis farları dikkat çekiyor. Yandan bakıldığında komakt boyutlarıyla öne çıkan otomobil, arka bölümde de yine çekik formlu stop lambaları ve keskin hatlarıyla estetik ve güçlü bir duruş sergiliyor. Siyah renkli tampon ise spor görünümü destekliyor.
Kompakt hatchback sınıfının en iddialı araçlarından biri olan Mazda3, 4460 mm. uzunluk ve 1755 mm. genişliğiyle sınıf standartlarını geliştiriyor. Mazda 3 bu ölçüleriyle Ford Focus HB’den 12,3 cm, VW Golf’den 26,1 cm, Peugeot 308’den 18.4 cm ve son olarak Renault Megane’dan ise 16,5 cm daha uzun.
Aracın yeniden şekillenen iç mekanı sade, gösterişten uzak ama bir şekilde estetik bir tasarıma sahip. Sert malzemenin kullanıldığı iç mekandaki malzeme ve işçilik kalitesi sınıf standartlarını karşılıyor. Koyu rengin hakim olduğu iç mekanda ön panel ve orta konsoldaki krom detaylar göze hoş geliyor.
Otomobilin üç kollu direksiyon simidi üzerinden müzik sistemi ve yol bilgisayarına kumanda edebiliyorsunuz. İki büyük göstergeden oluşan ve derinlik hissinin verildiği gösterge paneli sade çizgileriyle klasik Mazda çizgilerini yansıtıyor.
Aracın iç mekan tasarımını modern kılan en önemli unsur orta konsol. Sürücü odaklı tasarlanan bu bölümün tepesinde yol bilgisayarı ve müzik sisteminin bilgi ekranları yer alıyor. Ancak bu iki ekranın aydınlatma renklerinin birbirinden farklı olması gözü biraz yoruyor. Orta konsolda müzik sisteminin kumanda düğmeleri şık bir tasarımla derli toplu bir görünüm çiziyor.
Daha altta ise klima sistemi ayar düğmeleri yer alıyor. Orta konsolun mavi aydınlatmaları da gece sürüşlerinde gözü yormuyor.
Koltukların sertliği son derece başarılı ve sürücüyü ne fazla rahatlatıyor, ne de çabuk yoruyor.
Mazda3’te genel olarak ergonomi açısından bir sorun bulunmuyor. Araç 2640 mm’lik aks mesafesi sayesinde önde ve arkada yeterli diz mesafesi sunuyor.
340 litre bagaj hacmine sahip otomobilin bagaj kapağı arkada Mazda logosunun altındaki küçük bir düğmeye basılarak açılabiliyor. Bu düğmenin küçük oluşu kullanımı zorlaştırıyor.
Test ettiğimiz Mazda3 1.6 MZ-CD modelinde PSA-Ford ortaklığının geliştirdiği dizel bir ünite görev yapıyor. Otomobilin 1590 cc hamindeki motoru 4000 devirde 109 HP güç üretirken, 1750 devirde 240 Nm tork sağlıyor.
Önden çekişli araçta dizel motor 5 ileri düz şanzımanla kombine ediliyor.
Sıfırdan 100 km hıza 11 saniyede ulaşabilen Mazda3 1.6 MZ-CD, yakıt tüketimi değerleriyle iddiasını ortaya koyuyor. 100 kilometrede ortalama 4.5 litre yakıt tüketen aracın motoru ise alt devirlerden itibaren gücü hissettiriyor.
Ford Focus ile aynı platformu paylaşan Mazda3, sürüş özellikleri açısından da rakiplerinden geri kalmıyor. Son derece çabuk tepki veren bir direksiyona sahip araç, sert girilen virajlarda gerek sertliği iyi ayarlanmış süspansiyon sistemi, gerekse de başarılı ESP sistemi sayesinde dengesini korumayı başarıyor.
Mazda3’ün şanzıman sistemini de takdir etmek gerek. Yumuşak geçişleri sayesinde performansı törpülemeyen ve seri kullanıma olanak veren şanzıman sistemi talebe çabuk cevap veriyor.
Önlerde hava kanallı disk, arkada ise fren diskleri kullanılan otomobil 100 km/s hızda ve düz zeminde yapılan panik frende güvenlik sınırları içerisinde durmayı başararak beğenimi kazandı.
Geniş camlar ve çift açılı aynalar sayesinde kusursuz bir görüş açısı sunan otomobilin ses yalıtımının ise biraz daha geliştirilmesi gerekiyor.
Yazı: Önder Canözer
Fotoğraf: Selim Erkek
Detaylı haber, teknik özellikler ve fotoğraflar için Carmedya’nın Kasım 2010 sayısını indirin…
