Alman otomobil üreticisi Mercedes-Benz’in yıllardır amirl gemisi olma özelliğini koruyan S Serisi, yenilenen yüzü ve daha da gelişen teknolojisi ve donanım özellikleriyle zirvedeki yerini korumayı başarıyor.
Dış tasarımında bugüne kadar olduğu gibi yine ağırbaşlı görüntüsünden taviz vermeyen otomobilin ön yüzündeki far bloğu ve sis farları ile gösterişli tampon küçük dokunuşlarla markanın yeni tasarım anlayışını simgeliyor. Mercedes, krom tampon çıtası ve büyük ön ızgarasıyla adeta görsel bir şölen sunduğu Yeni S Serisi’ni, motor kaputunun üzerine konumlandırdığı klasik Mercedes logosuyla taçlandırıyor.
Önden arkaya doğru akıcı bir tasarıma sahip olan araçta, led tipi sinyal lambalarına sahip gövde rengi dış dikiz aynaları, krom yan çıta ve cam çerçeveleri dinamik tasarımı pekiştiriyor. Arka bölümde ise büyük tasarlanan stop lambaları yeni Led tipi lambalarla donatılırken, bagaj kapağı üzerindeki krom çıta ve her iki tarafta bulunan büyük egzoz çıkışları aracın 3.5 litrelik motorunun gücünü simgeliyor.
Araca dışarıdan bakıldığında sadelik ve şıklığın buluştuğu tasarım ve ön cama yerleştirilen kamera dikkat çekiyor. Bu kamera aracılığıyla gece ve gündüz güvenli sürüş imkanına sahip olabiliyorsunuz.
Otomobilin dış tasarımındaki prestij duygusu kendini iç mekanda da fazlasıyla hissettiriyor. İşçilik ve kullanılan malzemelerin üst düzeyde olduğunu söyleyebilirim. Deri, ahşap ve krom öğelerin başarıyla buluştuğu iç mekan, gerek geniş ön ve yan camlar, gerekse de önde sunroof, arkada ise panoramik cam sayesinde ferah ve aydınlık bir ortam sunuyor.
Toplam 5226 mm’lik uzunluğa sahip araç, 3165 mm’lik dingil mesafesinin sunduğu ayrıcalığı iç mekana fazlasıyla yansıtıyor. Arkada sınıfının en geniş diz ve baş mesafesini sunan otomobilin ısıtmalı ve havalandırmalı koltukları aynı zamanda masaj özelliğine de sahip olmalarıyla üst düzey konfor sağlıyor.
Yeni S Serisi’nin içerisinde konfor için herşey düşünülmüş. Koltuk pozisyonlarını ve hatta baldır kısmıyla kafalıkları bile kapılarda bulunan kumanda düğmeleriyle kolayca ayarlayabiliyorsunuz. Araçtaki birçok sisteme kumanda edebildiğiniz dört kollu direksiyon simidi üzerinde sesle kumanda düğmesi de bulunuyor. Bu düğmeye bastığınız anda, radyo, cd, video, televizyon ve navigasyon gibi çeşitli sistemlere hatta bu sistemlerin detaylarına bile kumanda edebilme olanağına sahipsiniz.
Otomobilin gösterge paneli orta konsolun üzerine kadar uzanan dijital bir ekran içerisine yerleştirilen öğelerden biri olarak yer alıyor. Kolay ve basit anlaşılır gösterge paneli aynı zamanda araçla ilgili bilgileri alabildiğiniz bir ekrana veya gerek duyulduğunda gece görüş ekranına dönüşebiliyor. Bu paneli sağ tarafındaki ekrandan ise araç içi eğlence sistemlerini takip edebiliyor ve hatta video izleyebiliyorsunuz. Ancak araç hareket ettiğinde video ve televizyon modunda ekrandaki görüntü güvenlik gerekçesiyle kapatılıyor.
Orta konsol iki adet geniş havalandırma ızgarasının ortasına yerleştirilen pırlanta görünümlü analog saat ile son derece şık bir tasarıma sahip. Bu bölümün altında klima sistemi ve büyük tasarlanan hybrid yazısı dikkat çekiyor. Daha altta ise 6’lı CD Changer yer alıyor.
Vites kolunun direksiyonun sağ tarafına yerleştirilmesi ve park freninin elektronik olması sayesinde orta bölümde kazanılan yere navigasyon, telefon ve müzk sistemi kumanda düğmeleri yerleştirilmiş. Bu sınftaki çoğu otomobilden tanıyabileceğimiz yuvarlak bir düğme yardımıyla tüm sistemlere kumanda edebiliyoruz. Hemen bu bölümün üzerinde kapaklı bir kutu içine yerleştirilen ve araç telefonu görünümlü kumandadan hafızaya alınmış radyo kanallarını seçebiliyor ve telefon numarası girebiliyorsunuz.
Son derece cömert bir oturma alanı sunan arka koltukların ortasında bulunan ve iki adet bardak tutucuya da sahip konsoldaki düğmeler yardımıyla masaj fonksiyonu seçebiliyorsunuz. Bu konsolun kapağı açıldığında iki adet kumanda ile karşılaşıyorsunuz. Biri araç içi eğlence sistemlerine kumanda ederken, diğeri araç telefonu işlevi görüyor. Command kumandasıyla ön koltukların kafalıklarının arkasına yerleştirilen ekranlara da görüntü aktarabiliyor ve bu ekranlardan filmleri kulaklıkla da izleyebiliyorsunuz. Yine arka koltukların arkasına yerleştirilen tepsilerde uzun yolculuklarda mola vermeden yemek yiyebilme veya dizüstü bilgisayarınızı rahatlıkla kullanabilmenize imkan tanıyor. Arka koltukların kafalıklarını ve arka ve arka yan camların perdelerini de önde bulunan düğmeler yardımıyla katlayıp açabiliyorsunuz.
Anahtarsız çalıştırma sistemine sahip test otomobilimizde 3.5 litrelik benzinli ve 20 HP gücünde bir elektrikli ünite bulunuyordu. Aracın 3498 cc hacmindeki motoru 6000 devirde 299 HP güç üretirken, 2400 ve 5000 devirler arasında sürekli 385 Nm’lik tork sağlıyor.
Elektrik bataryası ise sadece araç trafikte durduğunda devreye giriyor ve 160 Nm tork değeriyle kalkış sırasında yeterli performansı sunuyor. Elektrik motoru sayesinde otomobil dur-kalk sırasında daha az yakıt tüketerek, daha düşük emisyon değerleriyle de öne çıkabiliyor. 0-100 km/s hızlanmasını 7.2 saniyede gerçekleştiren S400 BlueHYBRID’in son hızı ise 250 km/s ile sınırlandırılmış. 7 ileri otomatik şanzıman sistemiyle kombine edilen motor, ortalama 8.0 litrelik yakıt tüketimi değeriyle sınıfının en düşük tüketim oranına sahip.
F1 araçlarındaki gibi direksiyonun arka bölümüne yerleştirilen kulakçıklar sayesinde isteğe bağlı olarak aracı yarı otomatik modda da kullanabiliyorsunuz. Şanzıman sistemi spor, mix ve konfor olmak üzere üç ayrı sürüş seçeneği sunuyor. Bu seçeneklere göre vites aralıkları ve süspansiyon sistemi otomatik olarak ayarlanıyor.
Aracı Distronic modda kullanırsanız sadece direksiyonu çevirmeniz yeterli. Direksiyonun sol üst tarafına entegre edilen kol sayesinde ayarlanabilen otomatik mod sayesinde siz sadece otomobilinize çıkması gereken en üst hız sınırını bildiriyorsunuz. S400 BlueHYBRID, önde bulunan kamera aracılığıyla, öndeki araçla mesafesini koruyor. Öndeki araç yavaşladığında onunla birlikte yavaşlayan ve hatta duran ve yine öndeki araçla birlikte kareket eden otomobilinizde sizin fren veya gaz pedalına basmaya ihtiyacınız olmuyor. Sadece direksiyonu çevirerek, gitmek istediğiniz yere en düşük tüketim değerleriyle ulaşıyorsunuz.
Sinyal vermeden şerit değiştirdiğinizde direksiyon titreşimle sizi uyarırken, dış dikiz aynalarının içinde bulunan üçgen şeklindeki lamba da kör noktadaki araçlara karşı sizi uyarıyor. Gece görüş ekranı açıldığında ise gösterge panelinin yerine siyah beyaz bir ekran geliyor ve en uzak mesafeleri bile size gündüz gibi gösteriyor.
Gece görüş ekranı aynı zamanda yol kenarında hareketli nesne tespit ederse size bu nesneyi bir çerçeve içinde büyüterek gösteriyor.
S400 BlueHYBRID’in baz modeli 184 bin euro fiyatla satışa sunulurken, test otomobilimizin değeri üzerindeki donanımla birlikte 208 bin 250 euro’yu buluyor.
[table id=27 /]