Renault’nun orta üst sınıftaki başarılı modeli Laguna, ailenin en sportif üyesi Laguna Coupe ile sadece aileleri değil, aynı zamanda hem iş hem de eğlenceden vazgeçemeyen gençleri de hedefliyor.
Türkiye pazarına ilk kez 90’lı yılların ortalarında giren ve o dönemde 21 Manager modelinin yerini alan Laguna, en başarılı satış rakamlarına 90’lı yılların sonlarında imza atmıştı. Daha sonra yeni jenerasyonlar gelse de hiçbiri ilk jenerasyonun başarısına yaklaşamadı.
İşte Renault bu modelin eski görkemli günlerine dönebilmesi için tepeden tırnağa yenilemiş olduğu Launa modeline bir de Coupe kardeş ekledi ve modele verdiği önemi kanıtlamış oldu.
Testimize konuk olan Laguna Coupe, yan ve arka tasarımıyla gerçekten çok etkileyici bir görüntüye sahip ancak ön tarafın tasarımı için bunu söylemek güç.
Çok daha agresif ama aynı zamanda estetik de bir öm tasarım beklediğim Laguna Coupe’nin önündeki en büyük eksik bence far bloğunun tasarımı… Küçük dokunuşlarla far tasarımlar değişirse zaten yeterince heybetli görünen ön tampon aracın sportif kimliğini daha çarpıcı bir şekilde vurgulayacaktır.
Otomobilin coupe tasarım formu arka bölümdeki ince stop lambaları, bagaj kapağı üzerinde kıvrım oluşturan tavan çizgisi ve çift egzoz çıkışı ile spor bir otomobilin tüm tasarım detaylarını vurguluyor. Aracın yay gibi gergin profili dururken bile hareket ediyormuş hissi veriyor.
Aracın sportif dış tasarımı pencere kenarlarında, ön ızgarada ve arka bölümdeki logoda kullanılan krom detaylarla perçinleniyor.
4643 mm uzunluğa ve 1810 mm genişliğe sahip aracın yüksekliği ise 1401 mm. Otomobilin dış ölçüleri iç mekana da yansıyor ve Laguna Coupe, bu sınıftaki çoğu aracın aksine arka bölümde yeterli diz mesafesi sunuyor. Ancak uzun boylu yolcular için arka bölümün tavan yüksekliği sıkıntı yaratabilir. Yine aracın alçak tasarlanan gövdesi nedeniyle iniş ve binişlerde de yaşlı yolcuları için problem doğabiliyor. Ancak bu sorunlar coupe formlara sahip her otomobilin doğasında var diyerek bu konunun çok da üzerinde durmuyorum.
Otomobilin iç mekan tasarımı dış görünüme oranla çok daha sade kalmış. Laguna modeli ile aynı tasarıma sahip iç mekanda krom detaylar sadece direksiyon, ön panel ve şanzıman bölümünde dikkat çekiyor. Bu sınıftaki çoğu otomobilde artık görmeye alıştığımız metal pedalların bu otomobilde olmayışı dikkatimi çekti.
Genel olarak eronomik açıdan bir sıkıntı yaşanmayan ön panel ve göstergelerin takibi ve kullanımı kolay. Özellikle orta konsoldaki klima düğmelerinin derli toplu bir bölümde toplanması beğenimi kazandı.
Laguna Coupe’de artık bir Renault klasiği olarak görmeye alıştığımız anahtarsız kart sistemi bulunuyor. BU sistemin öncekilerie oranla en büyük farkı ise artık kartı yuvasına takmadan cebinizde bile tuttuğunuzda motoru çalıştırabiliyor olması ki; Renault bu açıdan trendi yakalamış. İç mekanda kullanılan malzemeler ve işçilik ise kalitesi açısında sınıf için yeterli düzeyde.
Aracın üç boyutlu ses sisteminde ise Arkamys imzası var ve bu otomobilde müzik dinlemek gerçekten keyifli diyebilirim.
Toplam 425 litrelik hacmiyle dikkat çeken bagaj bölümü ise sınıf standartlarının üzerinde. Bagaj bölümündeki mandallar sayesinde tek dokunuşla arka koltukları yatırabiliyor olmanız ise yükleme işini kolaylaştırıyor.
Ülkemizde 2.0 litre benzinli ve yine 2.0 litre dizel motor seçenekleriyle satışa sunulan Laguna Coupe’nin test ettiğimiz dizel motorlu versiyonu performansıyakıt tasarrufuyla buluşturuyor.
Otomobilin 1995 cc hacmindeki motoru 4000 devirde 150 HP güç üretirken, 2000 devirde 340 Nm tork sağlıyor.
En fazla 209 km/s hız yapabilen araç, 9.8 saniyede 0-100 km/s hızlanmasını gerçekleştiriyor. 6 ileri otomatik şanzıman ile kombine edilen motor ve şanzıman uyumu başarılı. Vites geçişleri sorunsuz olan araç, çok zorlandığında önden kayma eğilimi gösterse de başarılı ESP sistemi ve hassas direksiyon sayesinde kolayca kontrol altına alınabiliyor.
Yazı: Önder Canözer
Fotoğraf: Berk Ertükel
Detaylı haber, teknik özellikler ve fotoğraflar için Carmedya’nın Kasım 2010 sayısını indirin…