CARMEDYA.COM – Lexus, markanın yeni elektrikli vizyonunu yansıtan LF-Z Electrified konsept aracının dünya lansmanını gerçekleştirdi.
Dünyanın en geniş premium hibrit araç ürün gamına sahip olan Lexus, aynı zamanda LFA gibi süper spor otomobiller ve F performans modelleriyle segmentinde eşsiz konumuyla öne çıkıyor.
2005’te RX 400h ile başlayan hibrit araç stratejisi, bugün global olarak 2 milyon adede yaklaşan satış başarısına ulaştı. Günümüzde Lexus, dünya çapında 90 civarında ülkeye dokuz hibrit ve bataryalı elektrikli araç satışı gerçekleştiriyor. Markanın yenilikçi yaklaşımı ve elektrikli motorlar konusundaki öncü konumu sayesinde ileriye doğru daha sağlam adımlar atıyor.
“Yeni konsept ile geleceğe daha heyecanlı bakıyoruz”
Markanın yeni konsepti ve vizyonundan heyecan duyduğunu belirten Lexus Türkiye Direktörü Selim Okutur, “Otomotiv endüstrisi değişen müşteri tercihleri ve elektrifikasyonla birlikte 100 yılda bir gerçekleşen bir dönüşümden geçiyor. Grubumuz 20 yıldan fazla bir süredir hibrit araçlarla otomotivde yeni bir çığır açtı ve bu sayede elektrikli motorlar konusunda segmentinde eşsiz bir deneyime sahip. Bu tecrübemizi elektrikli motorların kullanılmasıyla çok daha ileri düzeye taşıyarak iddialı bir performans ve sürüş deneyimi ortaya koyuyoruz. Lexus olarak gelişen pazar ve müşteri ihtiyaçlarına en hızlı cevap verebilme kabiliyetine sahip bir markayız. Benzer şekilde otonom araçlar konusunda da Lexus olarak yenilikçi bir yaklaşım içerisindeyiz. Lexus otonom araç teknolojisiyle insanların hayatını daha da kolaylaştırmayı ve kazaları ortadan kaldırmayı hedefliyor ve aynı zamanda sürücü istediğinde otomobil kullanmanın tadını da çıkarabileceği bir formül geliştiriyor” dedi
Lexus olarak bu yeni konsept ile geleceğe daha heyecanlı baktıklarını ifade eden Okutur, “Lexus’un hibrit motorlarla elde ettiği deneyim ve yenilikçi yaklaşım bu büyük değişime markanın zaten uzun zamandır hazır olduğunu gösteriyor. Bugün sergilenen yeni konsept önümüzdeki dönemde Lexus markasının bu deneyiminin gerçeğe yansıması olacak. Bildiğiniz gibi global olarak ve Türkiye’de de hibrit modelleriyle öne çıkan premium bir markayız ve tüm modellerinde hibrit motor seçeneği sunan tek pemium marka olmamız Lexus’un yenilikçi yaklaşımını ortaya koyuyor” diye konuştu.
2025’e kadar 20 elektrik motorlu Lexus tanıtılacak
Yeni konsept sürüş performansı, etkileyici tasarım ve yüksek teknoloji kapasitesi ile Lexus’un 2025’te pazara sunmaya başlayacağı özellikleri temsil ediyor.
LF-Z Electrified aynı zamanda gelişmiş teknolojileri ve özel olarak geliştirilen elektrikli araç platformunu kullanıyor. Bu sayede, konvansiyonel araçlara göre batarya ve elektrikli motor, DIRECT4 dört çeker sürüş teknolojisi ve diğer özellikler ideal konuma yerleştirilerek üstün dinamik performanslar elde edilmesi sağlanıyor. Aynı zamanda yakın gelecekte Lexus müşterilerine sunulacak geliştirilmiş bilgi-eğlence sistemlerini de içeriyor.
Aracın içerisinde ise ferah ve minimalist bir tasarım öne çıkıyor. LF-Z Electrified’ın kabin tasarımı Japoncadaki “dizgin” anlamına gelen Tazuna kelimesinden ilham alıyor. Bu insan merkezli Tazuna kokpit tasarımı, at ve binicinin kurduğu ilişkiye benzer şekilde, sürücünün tüm hamlelerini otomobilin en yüksek hassasiyetle tepki vermesini sağlıyor.
Aracın yapay zekası, sürücü ile diyalogları kullanarak kişisel tercihlerini ve sürücünün davranış karakteristiğini öğreniyor. Böylece rota rehberliği ve gidilecek konum hakkında bilgiler verebiliyor.
Artırılmış insan-makine bağlantısı
Lexus Driving Signature (Lexus Sürüş İmzası) diye adlandırılan sürüş tarzı, otomobilin hızlanması, yavaşlaması ve yönlendirmesi sırasında sürücü ile kesintisiz bir iletişim sağlıyor.
LF-Z Electrified’in tasarımı ve mühendisliği de sürüş kalitesini daha ileriye taşıyacak şekilde yapılmış. Batarya ve motor en iyi sürüş hissini sağlayacak şekilde konumlandırılırken,aracın ağırlık merkezi aşağıya çekilmiş. Yeni konumlandırma sayesinde yol yüzeyinden gelen gürültü ve titreşimler de azaltılmış. Yeni yerleşimle birlikte kabinde daha fazla yaşam alanı ve konfor da sunuluyor.
Lexus’un yeni DIRECT4 sistemi ise yüksek torka sahip elektrik motorların bağımsız bir şekilde kontrol edilebilmesini sağlıyor. Sistem, sürüş şartlarına göre aracı önden çekişli, arkadan itişli veya dört çeker olarak ayarlayabiliyor. Sürüş hissini değiştiriyor ve otomobile istenen en iyi sürüş postürünü sağlıyor. Sistem, her aksta optimum tahrik gücü dağılımını gerçekleştirerek sürücünün maksimumu almasına imkan tanıyor.
Bununla birlikte elektronik bağlantıya sahip direksiyonun, direksiyon şaftıyla mekanik bir bağlantısı olmaması da sürüş hissini daha ileriye taşıyor ve yoldaki titreşimlerin önüne geçiyor.
LF-Z Electrified 4880 mm. uzunluğa, 1960 mm. genişliğe ve 1600 mm yüksekliğe sahip. 600 km menzil sunan aracın batarya kapasitesi ise 90 kWh. 400 kW güce ve 700 Nm torka sahip LF-Z Electrified, 0-100 km/s hızlanmasını 3 saniyede tamamlıyor.
Lexus tasarımın yeni yönü
LF-Z Electrified konsepti aynı zamanda Lexus tasarımının nasıl evrimleşeceğinin de ipuçlarını veriyor. Düşük bir burun ve yükselen arka kısımla birlikte akıcı bir tasarım ortaya konurken, elektrikli aracın eşsiz karakteristiği vurgulanıyor. Daha büyük boyutlara sahip jantlar, aracın dış bölümlerine konumlandırılarak ağırlık merkezi alçaltılıyor ve aracın yolda geniş bir duruşa sahip olmasını sağlıyor.
Tasarımcılar aynı zamanda Lexus’un ikonik ön panjur tasarımı olan “spindle” tasarımını geliştirerek tüm gövdeye aktardı ve aracın daha etkileyici görünmesini sağladı.
Aracın arka bölümünde sade yatay tasarım detayları, jantlarla birlikte güçlü bir görünüm elde edilmesini sağlıyor. İnce, yatay arka ışıklandırma kombinasyonu, yeni nesil Lexus tasarımını temsil eden yeni Lexus logosunu içeriyor.
Tazuna kokpitte açık kabin konsepti kullanıldı
Lexus, LF-Z Electrified’ın kabini Japoncada “dizgin” anlamına gelen Tazuna kelimesinden ilham alarak tasarlandı. Bu yeni tasarım konsepti markanın insan odaklı yaklaşımını daha yüksek seviyeye taşıyor. Buna göre dizginle iletişim kurulan at ve binicinin kurduğu ilişkiden esinlenen Lexus, bu araçta ise kesintisiz etkileşimin direksiyondaki yakın koordinasyona sahip düğmeler ve ön cama yansıtmalı göstergelerle gerçekleştirilmesini sağlıyor. Sürücü gözünü yoldan ayırmadan aracın fonksiyonlarına ve özelliklerine erişebiliyor.
Aracın kalbinde yer alan kokpitte ise gösterge paneli ve diğer unsurlar, yolculara göre biraz daha alçak olarak konumlandırılıyor. Bu da her detayın dikkatlice düşünüldüğü ferahlatıcı bir alan duygusu sunan omotenashi misafirperverlik felsefesine bir gönderme yapıyor. Bununla birlikte tavanı saran panoramik cam tavan da ferahlık hissini artırıyor.
Yeni nesil teknolojiler
LF-Z Electrified konseptinin yapay zeka özelliği, sürücünün tercihlerini sürekli olarak öğrenerek aktif rol oynuyor ve kullanıcıya göre sürücü göstergelerini şekillendiriyor. Sesli komut iletişimi sürüşün daha kolaylaşmasını sağlıyor. Bununla birlikte sesli tanıma özelliği ise sürücünün davranışlarını, tercihlerini öğrenerek sürücüye uygun öneriler yapılmasını da sağlıyor. Sürücü deneyimini geliştirmek adına her alanda destek vererek “yaşam tarzı konsiyerj” hizmeti sunuyor.
Aile ve arkadaşlara özel dijital anahtar sayesinde araca fiziksel anahtar olmadan erişim sağlanabiliyor. Aracın kapılarını açma ve kilitleme gibi özellikleri akıllı telefondan yönetilebiliyor. Hizmet sağlayıcılara verilen dijital anahtar ulaşımıyla birlikte araca paket teslimatı veya araç paylaşımı da yapılabiliyor.
Anahtar taşıyan biri yaklaştığında kapı kolu otomatik olarak çıkıyor. Kapılar, kapı kolunun üzerindeki sensöre hafifçe dokunularak açılıp kilitlenebiliyor. Bununla birlikte araçta yer alan sensörler, etraftaki araçları ve bisikletlileri algılayarak kapının açılmasını engelliyor ve araçtan inilirken yaşanabilecek kaza riskini azaltıyor.
Elektrokromik camdan yapılan panoramik tavan ise istendiğinde karartılabiliyor ve tavanda gece gökyüzünü yansıtan ışıklandırmalar kullanılabiliyor. Tavanın ortasında yer alan dokunmatik panelle ön ve arka yolcuların birbiriyle iletişim kurması sağlanırken arka koltuklarda masaj ve yatma özelliği bulunuyor.
Yeni nesil Mark Levinson ses sistemi ise araçta uluslararası konser kalitesi sunulmasını sağlıyor. Hoparlörlerin hassas bir şekilde kontrol edilebilmesi içerideki herkesin müzikten keyif almasına yardımcı oluyor. Gürültüyü azaltan ses yönetim özelliği, dışarıdan gelen sesleri filtreliyor ve araç içerisindekilerin daha rahat sohbet etmelerini sağlıyor.
Lexus 2025’e kadar tüm modellerinin elektrikli versiyonlarını sunmayı planlıyor ve bu süreçte global satışlarının yarısından fazlasının elektrik motorlu olması bekleniyor. Bununla birlikte 2050’ye kadar tüm modellerinin üretim materyalleri, parça ve araç lojistikleri, bertaraf etme geri dönüşüm dahil yaşam döngüsü boyunca karbon nötr olması hedefi bulunuyor. Lexus araçlarında kullanılacak materyaller de çevresel etkiler göz önünde bulundurularak dikkatlice seçilecek.