Güney Koreli otomobil üreticisi Hyundai’nin Türkiye’de üretilen i20 Troy modeli, yollara çıktığı günden bu yana özellikle Avrupa’dan aldığı siparişlerle önemli bir satış rakamına imza atmayı başardı.
Hyundai’nin yeni tasarım çizgisini başarıyla yansıtan ve Avrupalı müşterilerin beklentileri doğrultusunda geliştirilen i20 Troy, sahip olduğu zengin donanımı ve sürüş özellikleriyle markanın geldiği noktayı gözler önüne seriyor.
Kompakt boyutlarıyla dikkat çeken ve B segmentinde rekabeti arttıran i20, genel tasarımıyla i10 ve i30 ile büyük benzerlik taşıyor.
Getz modelinin yerini alan i20, gerek boyutları, gerek teknolojisi, gerekse de farklı tasarımıyla selefinden çok daha başarılı bir model diyebilirim.
Daha önce 1.2 Mode versiyonunu inceleme fırsatı bulduğumuz i20 Troy modelinin bu ay testimize konuk olan versiyonu ise Prime GP ve otomatik şanzıman seçeneğine sahip 1.4 CVVT versiyonu…
Zengin renk seçeneğine sahip otomobil Mode, Start ve Prime olmak üzere üç farklı donanım paketiyle satışa sunuluyor.
1.2 litre 78 HP ve 1.4 litre 100 HP benzinli, 1.4 litre 75 ve 90 HP dizel motor seçenekleriyle satışa sunulan otomobilde otomatil şanzıman seçeneği sadece 1.4 litre 100 HP benzinli motorla birlikte sunuluyor.
Tüm gövde renklerinde canlı tonların tercih edildiği modelde test aracımızın rengi maviydi ve geçtiğimiz her yerde dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Ön yüzünde geriye doğru çekilen büyük far blokları, gösterişli ön tampon ve ön ızgara ile tampona entegre sis farları i20’ye karakteristik bir görünüm katıyor. Tampondan başlayarak, motor kaputu boyunca devam eden yükselti şeklindeki hatlar ise sportif bir etki yaratırken, sağlamlık hissi veriyor.
Aracın her iki yanında da devam eden keskin hatlar, arka tampondaki çıkıntı şeklindeki bölümle destekleniyor. Büyük stop lambalarının tercih edildiği arka bölüm de sportif etkiyi pekiştiriyor. 3940 mm uzunluğa ve 1710 mm genişliğe sahip araç, 295 litrelik bagaj hacmiyle de sınıfı için oldukça iyi değerlere sahip.
Geniş bagaj kapağı sayesinde kolay yükleme imkanı veren bagaja bir çocuk arabasını rahatlıkla sığdırabiliyorsunuz ki, bu sınıfta çoğu araçta çocuklu ailelerin en büyük kabusu olan bagaj kapasitesi önemli bir sorunu böylece ortadan kaldrıyor.
Dış boyutlarına rağmen iç mekanda bu sınıf için ferah bir alan yaratmayı başaran i20’de kullanılan malzemeler de yine sınıfı için yeterli düzeyde. Krom etkisi verilen orta konsol, direksiyon simidi ve vites topuzu da kalite hissini yükseltiyor.
Yarı sert koltuklar son derece kullanışlı ve uzun yolculuklarda yorulmayı geciktiriyor.
Akıllı tasarlanan gösterge paneli son derece şık ve gözü yormuyor. Orta konsoldaki tüm düğmeler de büyük tasarlandığı için kullanımı kolay ve sürüş sırasında dikkatinizi dağıtmadan kullanma imkanı sunuyor. Burada ergonomik açıdan sıkıntı olarak görebileceğim tek şey yol bilgisayarına kumanda eden düğmenin orta konsolun sağ üst tarafına yerleştirilmiş olmasıydı. Bu alana sürüş sırasında ulaşmak için gözlerinizi yoldan ayırmanız gerekiyor ve sürüş güvenliği açısından sıkıntı yaratabiliyor. Hyundai’nin artık tüm modellerinde kullanmaya başladığı USB girişi bu modelde de mevcut.
Şık tasarlanan orta konsolun en üst kısmında derinlik hissi veren bir bölmeye gizlenen ekran sayesinde yol bilgisayarından gelen bilgileri takip edebiliyorsunuz.
Özellikle önde ferah bir kullanım alanı sunan otomobilin arka bölümünde uzun boylu yolcular diz mesafesinde biraz sıkıntı yaşayabilirler. Ancak tavanın düz olarak tasarlanmış olması baş mesafesi yönünden herhangi bir sıkıntı yaratmıyor.
Aracın CVVT teknolojisine sahip 1.4 litrelik benzinli motoru, 5500 devirde 100 HP güç üretirken, 4200 devirde ise 140 Nm tork sağlıyor.
1230 kg ağırlığındaki araç 4 ileri otomatik şanzıman ile birlikte 172 km/s hıza ulaşabiliyor ve 0-100 km/s hızlanmasını 12.9 saniyede gerçekleştiriyor.
Alt devirlerde cansız kalan motor yüksek devirlerde performansını gösterebiliyor. Şanzımanın tepkisi yavaş kalıyor ancak bu problemi daha çabuk hızlanmanız gereken yerlerde overdrive özelliğiyle çözebiliyorsunuz.
100 km’de ortalama 5.8 litre yakıt tüketen otomobilde kullanıma bağlı olarak bu oran artış gösterebiliyor.
Çok zorlandığında önden kayma eğilimi gösteren aracı sürüşe duyarlı direksiyon sistemi sayesinde kolaylıkla şeridinde tutabiliyorsunuz. Euro NCAP testlerinden beş yıldız alan i20, önde ve arkada ABS destekli fren diskleri sayesinde 100 km/s hızda yapılan panik frende güvenlik sınırları içerisinde durmayı başarıyor.
Yazı: Önder Canözer
Fotoğraf: Berk Ertükel
Detaylı haber, teknik özellikler ve fotoğraflar için Carmedya’nın Ekim 2010 sayısını indirin…