CARMEDYA.COM – Otomotiv dünyası yıllardır hız kesmeden geleceğin dünyasına şekil vermek için baş döndüren bir hızla çalışmaya devam ediyor. Bugün birçok teknolojik gelişimin temelinde hiç kuşkusuz otomotiv mühendislerinin, teknoloji ve enerji sektörleriyle yakın işbirliği içinde çalışmaları yatıyor.
Dünyaca ünlü markalar yarının dünyasına hazırlanmaya çalışırken, Daimler AG ise sadece otomotiv değil, geleceğin dünyasını tepeden tırnağa yeniden şekillendirecek farklı bir perspektif çiziyor.
Birkaç yıl önce Almanya’nın Berlin kentinde dünyanın çeşitli bölgelerinden az sayıda seçkin basın mensubuyla birlikte katılma imkanı bulduğum geleceğin mobilite vizyonu konulu toplantıda marka mühendislerinin hayal ettiği bambaşka bir gelecekle tanışmıştım. Daimler AG tarafından smart markası üzerine inşa edilen bu yeni dünya yaklaşımı o günlerde ortaya olması hedeflenen bir hayali koyuyordu. Şimdi ise Almanya’nın Stuttgart kentinde bu hayalin önemli bir adımına tanıklık etmek gerçekten heyecan vericiydi.
Geleceğin dünyası marka tarafından giderek kalabalıklaşan dünyada daha fazla paylaşım ve mobilite ile yenilenebilir enerji kaynakları üzerine bir hayal olarak inşa ediliyordu. Bu sayede akıllı, sürücüsüz araçlar, tamamen elektrik enerjisiyle yol alabiliyor ve tüm araçlar birbirleriyle etkileşim içerisinde olabiliyordu. Araç paylaşımı vizyonunu ilk adımını ise hiç kuşkusuz bugün Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde faaliyet gösteren Car2Go oluşturuyor. İhtiyaç duyduğunuz aracı size en yakın noktadan üyelik kartınızla birlikte alabiliyor ve istediğiniz noktaya bırakabiliyorsunuz.
Ancak bu ilk adımın yeterli olmayacağını düşünen mühendislerin tamamen sürücüsüz yani otonom sürüş sistemine sahip araçlardan oluşan bir paylaşım sistemi hayali bugün smart vision EQ fortwo konseptiyle gerçeğe dönüyor.
Kalabalık şehir hayatında trafik, park yeri bulma vb konularla hiç ilgilenmeden ve nerede olursanız olun belirlediğiniz saatte aracınızın ayağınıza geleceği bir dünya sizce nasıl olurdu? İşte smart vision EQ fortwo bu perspektifle hareket ederek geliştirilen ve belki de yarının dünyası için en gerçekçi yaklaşımı sergileyen bir konsept olarak karşımıza çıkıyor.
Tasarımcılar tarafından smart fortwo modeli baz alınarak geliştirilen konsept, şehir hayatı için olabilecek en küçük ölçülere, ancak iki yolcunun rahat edebileceği kadar geniş bir iç mekana sahip olmasıyla dikkat çekiyor.
CASE Stratejisi
Stuttgart’ta Daimler AG’nin merkezinde gerçekleştirilen ilk gösterimde aracı tanıtan smart CEO’su Anette Winkler; Mercedes-Benz’in geleceğin mobilite vizyonuna yönelik geliştirdiği CASE stratejisine smart vision EQ fortwo ile bir yüz kazandırdıklarını belirtti. CASE stratejisi Connected (Bağlantı), Autonomous (Otonom – sürücüsüz yolculuk), Shared & Service (Paylaşım ve Hizmet) ile Electric (Elektrikli araç) ana başlıklarını bünyesinde barındırıyor.
Shared (Paylaşım)
Yeni konsept ile araç paylaşımının önemi yeniden vurgulanıyor. Şehirlerin artan nüfusu ve artış hızı dikkate alındığında yakın bir gelecekte yeni bir perspektif ortaya konamazsa, boş bir yol veya park alanı bulabilmek neredeyde imkansız hale gelecek. Bu nedenle gelecekte araç sahibi olmak yerine araç kiralamak ve kiralanan araçları başkalarıyla paylaşmak kaçnılmaz hale gelecek. Yukarıda da bahsettiğim gibi bugün Car2Go hizmeti verileri incelendiğinde dünyada her 1.4 saniyede bir aracın kiralandığı sonucu ortaya çıkıyor ki, bu da araç paylaşımı vizyonunun başarısını ortaya koyuyor. Üstelik dünyada bu hizmeti sadece 2.6 milyon müşteri kullanıyor. 2025 yılında ise bu rakamın 36.7 milyona ulaşacağı öngörülüyor.
Autonomous (Otonom Sürüş)
smart vision EQ fortwo, otonom sürüş sistemine sahip bir aracın aynı zamanda ne kadar yalın ve ekonomik olabileceğine de vurgu yapıyor. Şehir içi mobilite vizyonu ile geliştirilen ve kişiselleştirilebilen konsept araç, yukarıda da bahsettiğim gibi tamamen sürücüsüz yol alabilme yeteneğine sahip ve araçta herhangi bir pedal veya direksiyon bulunmuyor. Araç, telefon uygulamasıyla önceden belirttiğiniz konumdan sizi belirttiğiniz saatte alıyor ve yine belirttiğiniz güzergahı takip ederek, ulaşmak istediğiniz noktaya bırakıyor.
Aracın size geldiğini ise 44 inçlik siyah panel şeklindeki ön ızgarada kendi profil fotoğrafınız ve Merhaba ile başlayarak adınızı eklediği yazıdan anlıyorsunuz. Bu panel aynı zamanda ok işaretleriyle aracın döneceği yönü gösterebiliyor, hareket halindeyken On My Way (Yolumdayım) veya yolcuyu bırakıp ayrılırken Bye (Hoşçakal) gibi yazılarla hoş bir sürpriz de yapabiliyor. Bu arada sizinle aynı rotaya sahip bir başkası sistemden size aracı paylaşmak için teklifte bulunuyor ve siz onaylarsanız aynı rotada ikinci yolcu olarak araca biniyor ve bu sayede ödenecek ücreti de paylaşıyor.
Araç kendisine ait park yerinden çıktıktan sonra sizi alıp, bırakınca da kendisini yine bir başka otoparka götürüyor. Bu sayede park yeri aramakla geçecek değerli zamanı da kazanmış oluyorsunuz.
Connected (Bağlantı)
Konsept araç, bütün mobil cihazlarla uyumlu. Bu arada ön panelde farklı temalar da seçilebiliyor ve LED aydınlatma ile ön bölüme yansıtılabiliyor. Kişisel tarzlara uyum sağlayan araç, insan ve otomobil etkileşimini de bir adım ileriye taşıyor. Aracın stop lambaları ise trafik ışıklarının renginde yanarak, arkadakilere de bilgi ve uyarı verebiliyor. Ön panelde ise yaya ve diğer araçlara çeşitli bilgiler de sağlanabiliyor. Küre şeklinde tasarlanan yolcu kabinin dışa doğru bombeli kapıları, arkaya doğru yuvarlanarak açılıyor ve bu kapıların üzerinde kaplı filmle yerel haberler, etkinlikler, hava durumu ve saat gibi birçok bilgi dışa yansıtılabiliyor. İkinci yolcu binince aracın ön panelinde iki yolcunun da profil fotoğrafı yer alıyor.
Electric (Elektrikli Araç Teknolojisi)
CASE stratejisinin son ayağını oluşturan elektrik enerjisi, smart vision EQ fortwo konseptinin de güç kaynağı. Şarj edilebilir 30 kWh kapasiteli lityum iyon pil tamamen doluken araç 250 km. yol alabiliyor. Araç kullanım dışındayken, en yakın şarj istasyonuna giderek pili şarj ediyor. Mühendisler, yakın bir gelecekte araçların hareket halindeyken de şarjı azalan araçların yararlanabilmesi için fazla enerjiyi aktarabilecekleri ve enerji paylaşımı yapabilecekleri sistemler üzerinde de çalışmalarını sürdürüyor.
Tasarım ve boyutlar
Konsept araç, 2699 mm. uzunluğa, 1720 mm. genişliğe ve 1535 mm. yüksekliğe sahip. Özel tasarımlı yekpare koltuk iki yolcunun konforu için düşünülmüş. Aracın yolcu kabini dışa bombeli kapılarla birlikte bir küreyi andırıyor. Kapıların bu özel tasarımı, yaya ve bisiklet sürücülerini çarpmaya karşı koruyor. Siyah panel ızgara ve LED göstergeler ile kolay değiştirilebilir stop lambaları ve farlar aracın dış tasarımının en belirgin detayları. Kapılar üzerlerindeki özel film tabakası sayesinde dışarıya ve içeriye farklı görüntüler verebiliyor. Bu sayede yolcular dışarıdaki trafiğin görüntüsü yerine istedikleri görüntülerin eşliğinde yolculuğun keyfini çıkartıyor.
Aracın içerisinde ise önde 24 inçlik bir panel yer alıyor. Bu dijital panel sayesinde mobil cihazları yansıtabiliyor, internete bağlanabiliyor ve sosyal medya hesaplarınıza bakabiliyorsunuz. Bu sayede yolculuk daha da keyifli bir hale geliyor. Koltukların yanlarında dezenfektan bulunuyor. Bu sayede başkalarının da kullandığı araçta hijyene verilen önemi de görebiliyoruz. Ön panelin dış kenarlarında ise 4 inç boyutnda iki küçük gösterge yer alıyor ve bu bölümde Hoşgeldiniz vb. yazıları görebiliyorsunuz.
Tamamen el yapımı ve yükske kaliteli deri malzeme ile kaplanan beyaz koltuklar, sade bir tasarıma sahip ve iç mekan beyaz ağırlıklı rengiyle de freahlık hissi veriyor. Koltuğun orta bölümünde kol dayama gizlendiği yerden çıkartılabiliyor. Küçük eşyalar ise zeminde ve koltuğun altında sabitlenebiliyor.
2017 Frankfurt Otomobil Fuarı’ndan önce ilk gösterimi yapılan aracın dünya lansmanı ise fuarda gerçekleşiyor.
Yazı: Önder Canözer Fotoğraflar: Daimler
Mekan: Stuttgart – Almanya