CARMEDYA.COM – ExxonMobil mühendislerince geliştirilen, yenilenebilir ve düşük karbonlu yeni e-yakıt Esso’nun test çalışmaları Porsche ile birlikte gerçekleşiyor.
Bu kapsamda ExxonMobil, motorsporları dünyasının önemli etkinlikleri arasında olan Porsche Mobil 1 Supercup’ta yarışan Porsche’nin yüksek performanslı yarış otomobillerinde, 2021-2022 sezonu boyunca yeni yakıtını test edecek. İlk test ise yarışın Hollanda’nın Zandvoort kentinde düzenlenen etabıyla gerçekleştirildi.
Hedef, emisyonlarda yüzde 85 azalma
ExxonMobil tarafından geliştirilen e-yakıt Esso’nun ilk yinelemesi, gelişmiş biyo yakıtlar kullanılarak oluşturuldu. ExxonMobil’in Porsche ile yakıt testleri için başlattığı bu iş birliği, 2022 yılında Esso’nun ikinci yinelemesiyle sürecek. Bu kapsamda ikili, hidrojenden ve havadan yakalanan karbondioksitten üretilen sentetik e-yakıtların pist testlerini gerçekleştirecek. Yeni yakıtın elde edilmesinde, Şili’de yer alan ve dünyanın ilk entegre ticari e-metanol fabrikası olan Haru Oni tesisinden faydalanılacak. ExxonMobil tarafından lisanslanacak ve desteklenecek olan bu tescilli teknolojik projeyle üretilen metanol düşük karbonlu yakıta dönüştürülecek. Önümüzdeki yıl pilot çalışmalar kapsamında yaklaşık 132 bin litre e-yakıtın üretilerek, öncelikli olarak Porsche tarafından pistlerde denenmesi hedefleniyor. Geliştirilme çalışmaları devam eden e-yakıt Esso’nun; günümüz binek araçlarının kullandığı yakıt standartlarıyla karşılaştırıldığında, sera gazı emisyonlarında yüzde 85’e varan bir azalmayı sağlaması bekleniyor.
Geleneksel yakıtlara ucuz bir alternatif!
Son 25 yıl pist ve yollardaki araç performansına yönelik ürünlerin geliştirilmesinde Porsche ile birlikte çalıştıklarını belirten ExxonMobil Yakıtlar & Madeni Yağlar Strateji ve Planlama Başkan Yardımcısı Andy Madden, “Yenilenebilir enerji ve e-yakıtlar konusunda devam eden iş birliğimiz, emisyonları önemli ölçüde azaltabilen yakıtların teknik kapasitesini ve ticari uygulanabilirliğini değerlendirme noktasında kritik bir adım” dedi. Porsche Araştırma ve Geliştirme İcra Kurulu Üyesi Michael Steiner ise elektriğe geçişin kendileri için bir öncelik olduğunu da vurgulayarak; “e-yakıtlar, güç aktarım stratejimiz için iyi bir tamamlayıcı. Müşterilerimizin, geleneksel içten yanmalı motorlara sahip otomobilleri ve önemli ölçüde daha düşük sera gazı emisyonlarına sahip şarj edilebilir hibrit otomobilleri kullanmalarına olanak tanıyor. Bu iş birliği, e-yakıtları yarış pistinde zor koşullar altında test etmemizi sağlıyor. E-yakıtlar, geleneksel yakıtların yerini alacak uygun fiyatlı ve daha düşük sera gazı emisyonu üreten bir alternatif olarak kullanmak üzere atılmış bir adım” şeklinde konuştu.
Porsche ile süregelen iş birliği; ExxonMobil’in ürettiği yağ ve yakıtların, binek araç ve ağır vasıtalarda daha az emisyon salınımı olması hedefiyle ilerliyor. Elektrikli araçlara yönelik özel formüle edilmiş Mobil EVTM yağlayıcı serisi için yapılan çalışmalar da, bu iş birliğinin diğer bir örneğini oluşturuyor.
ExxonMobil’den düşük karbonlu enerji için dev yatırım
Geçtiğimiz Ocak ayında düşük karbon teknoloji çalışmalarını ticarileştiren ExxonMobil, 2025 yılına kadar çevreci enerji çözümleri için toplam 3 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor. ExxonMobil ayrıca yenilenebilir dizel yakıtını ABD Kaliforniya’da ve potansiyel yerel ve uluslararası pazarlarda, 2022 yılına kadar dağıtmayı planlıyor.
ExxonMobil, son yirmi yılda da düşük karbonlu enerji çözümlerinin araştırma, geliştirme ve dağıtımına 10 milyar dolardan fazla yatırım yaptı. Şirket, bu kapsamda yaklaşık 100 milyondan fazla otomobilin yollardan çıkarılmasına eşdeğer şekilde, yaklaşık 480 milyon ton CO2 emisyonu önleyici operasyonlar gerçekleştirdi. 2025 yılına kadar elektrikli ulaşıma ve dijitalleşmeye toplam 17,9 milyar dolar yatırım yapmayı taahhüt eden Porsche ise, 2030 yılında ürün gamının yüzde 80’ini elektromotorlu olarak sunmayı hedefliyor. Söz konusu yıla kadar ürün gamı ve operasyonlarında karbon nötr olmayı amaçlayan Porsche, sürdürülebilir ulaşım için yaklaşık 1,2 milyar dolar yatırım yapacak.