Mercedes-Benz’in yenilenen E Serisi artık cabrio versiyonuyla da yollara çıkıyor. Testimize konuk olan E250 CGI Cabrio, sahip olduğu yenilikçi teknolojiler sayesinde cabrio ve konfor kavramlarını başarıyla buluşturuyor.
E Serisi Coupe’den sadece açılır tavanıyla ayrılan cabrio otomobil, yeni far bloğu ve sis farları, büyük tasarlanan Mercedes logosu ve iki taraflı hatlara sahip radyatör panjuruyla birlikte agresif bir görünüme sahip. Gövde rengi aynalar, 9 çift kollu hafif metal jantlar ve krom detaylar otomobile dururken bile hareket ediyormuş hissi kazandırıyor.
Test otomobilimiz Indigo Mavisi adı verilen özel rengiyle yola çıkar çıkmaz trafikteki herkesin ilgi odağı haline geldi. Adeta bir göz mıknatısı gibi meraklı bakışları kendisine çeken E250 CGI Cabrio, sizi ilk bakışta kendisine aşık edecek türden bir otomobil dersem sanırım abartmış olmam.
Aracın iç mekanında da dış tasarımda öne çıkan sportif çizgiler kendisini gösteriyor. Gri renkli Alpaka deri döşeme, krom detaylar ve ön panelin siyah plastiğiyle birlikte ortaya hoş ve dinamik bir iç mekan çıkartıyor. Araca iniş ve binişler son derece kolay. Otomobilin motorunu çalıştırdığınız anda emniyet kemeri öne doğru geliyor ve size büyük kolaylık sağlıyor. Aynı şekilde arka koltuklar için de iniş ve binişler rahat diyebilirim. Koltukların omuz çizgisinde yer alan bir mandal yardımıyla sırt bölümünü öne yatırdığınızda, koltuk otomatik olarak öne doğru kayarak, arka bölüme geçiş için yer açıyor.
Direksiyon üzerinden müzik, telefon ve araçla ilgili bilgilere kumanda edebiliyorsunuz. Spor tasarlanan gösterge paneli seyir sırasında dikkatiniz dağıtmıyor. Orta konsolun en üstünde müzik, klima gibi bütün sistemlerin takip edilebildiği bir ekran yer alıyor. Bu ekranın altında iki adet geniş havalandırma ızgarası, dörtlü sinyal lambası ve ESP’yi kapatıp açmaya yarayan kumanda düğmesi bulunuyor. Daha altta ise müzik sistemi ve klima sistemi yer alıyor. Bu iki sistemin ortasında kalan bölüme ise koltuk ısıtma, boyun bölgesi ısıtma (Airscarf) ve emniyet kemerini çağırma gibi kumandaların yer aldığı bir bölüm yerleştirilmiş. Airscarf sistemi devreye girdiğinde koltuk kafalıklarının altında bulunan bölümden boyun tutulmalarını önlemek için sıcak hava akımı sağlanıyor. Arka bölümdeki kafalıklar bir düğme yardımıyla yukarı ve aşağı yönlere hareket ettirilebiliyor.
Aracın kuma tavanı 40 km/s hızın altındaki süratlerde ve 20 saniye içinde açılabiliyor veya kapatılabiliyor. Genellikle kumaş tavanlı modellerde sorun yaratan gürültü Mercedes E250 CGI Cabrio’da neredeyse yok denecek kadar az. Aynı şekilde Mercedes, Yeni E Serisi Cabrio otomobillerde cabrio sınıfı için devrim niteliğinde olan Aircap sistemini de kullanmaya başladı. Tasarımında Serkan Fidan isimli bir Türk’ün de yer aldığı Aircap, aracın ön camının üzt bölümünde spoylere benzeyen bir koruyucu perdeyi devreye sokarak hava akımının araç içerisinde rahatsızlık vermesine engel oluyor. Bu sistem, arka koltuk kafalıklarının arasında bulunan diğer bir perde ile birlikte hareket ederek, otomobilin içerisindeki ısıyı koruyarak, aracınızı farklı hava şartlarında bile konforlu bir şekilde kullanabilmenize olanak tanıyor.
Test otomobilimiin 1.8 litrelik benzinli motoru beş kademeli otomatik şanzıman sistemiyle kombine ediliyor. 5500 devirde 204 HP güç sağlayan motor, 2000 ile 4300 devirler arasında sağladığı 240 Nm’lik tork değeriyle pürüzsüz bir kullanım imkanı sunuyor.
0-100 km/s hızlanmasını 7.8 saniyede gerçekleştiren otomobilin son hızı ise 240 km/s. Şehir içinde 11.0 litre yakıt tüketen otomobilin ortalama yakıt tüketimi ise 7.9 litre. Otomobilin 390 litrelik bagaj hacmi sınıfı için yeterli alan sunuyor. 2760 mm’lik dingil mesafesine sahip otomobil, arka bölümdeki yolcular için de yeterli diz meafesine sahip.
Mercedes, E Serisi’ndeki üstün güvenlik donanımına ek olarak, bu modelde cabrio otomobillerin olmazsa olmazı takla barlarını da kullanıyor. Arka koltuk kafalıklarının arkasında bir saniyeden kısa süre içerinde çıkan barlar, devrilme anında araç içindeki yolcuların yaralanma riskini ortadan kaldırıyor.
Araç sert girilen virajlarda ve ani manevralarda arkadan kayma eğilimi gösterse de ESP sistemi başarılı bir zamanlamayla devreye girerek, güvenli yolculuk olanağı sunuyor.
Yazı: Önder Canözer
Fotoğraf: Berk Ertükel
[table id=33 /]
