Buradasınız
Home > Dosya > 905’ten 9X8’e Peugeot’nun 30 yıllık Le Mans Macerası

905’ten 9X8’e Peugeot’nun 30 yıllık Le Mans Macerası

CARMEDYA.COM – Geçtiğimiz günlerde yeni Hypercar modeli 9X8’i tanıtan Peugeot, 30 yıllık Le Mans yolculuğunu sürdürüyor. Markanın WEC ve Le Mans 24 Saat’teki macerası 1990’lı yıllara kadar uzanıyor.

Fransız üretici, resmi bir takım olarak ilk kez PEUGEOT 905 modeliyle Le Mans 24 Saat yarışlarının yapıldığı Sarthe pistinde boy göstermişti ve takip eden yıllarda geliştirdiği araçlarla WEC ve Le Mans 24 Saat yarışlarına katılarak kıyasıya mücadele etmişti.

Peugeot 905 ile dayanıklılık yarışı

Peugeot ilk olarak 905 modeliyle efsanevi Le Mans 24 Saat’i kazanmayı hedefledi. Bu kapsamda, Peugeot Sport Prototip geliştirme programı Aralık 1988’de başladı. Şubat 1990 tarihinde tanıtılan otomobil tamamen yeni bir soluktu. Yenilikçiydi, özgün ve safkan bir görünüme sahipti ve ön kısmı markaya ait dönemin modellerini yansıtıyordu. 905, Dassault iş birliği ile geliştirilen karbon fiber şasiye sahipti. Formula 1 standartlarına çok yakın, 650 HP gücünde 40 supaplı V10 silindirli 3,5 litre bir motorla donatılmıştı. 1990 ve 1993 yılları arasında muhteşem bir performans sergiledi. Peugeot, 905 ile dayanıklılık yarışlarına düzenli olarak otomobil üreten Porsche ve Jaguar’ın yanı sıra Toyota ve Mazda gibi bu alanda gelecek vaat eden markalarla rekabet etti.

1993’teki Le Mans 24 Saat zaferi ve bırakma kararı

1992 yılı, Markalar Dünya Şampiyonu olmak ve Le Mans 24 Saat’te birinci olmak gibi iki önemli hedef belirleyen marka için bir dönüm noktası oldu. Bu kapsamda, Le Mans 24 Saat için araçta bazı önemli değişiklikler yapıldı. Ön kanat kaldırıldı, arka kanat yeniden konumlandırıldı ve ön kanat panjurları da iptal edildi. Peugeot takımı yaptığı güncellemelerle 1992 sezonu boyunca harika sonuçlar elde etti. Öyle ki takım Monza’da 2., Le Mans’ta 1. ve 3., Donington’da 1. ve 2., Suzuka’da 1. ve 3., Magny-Cours’da 1., 2. ve 5. oldu. Bu başarılı performans takımın 1992 Markalar Dünya Şampiyonası unvanını kazanmasını da sağladı. Sonuç olarak takım amacına ulaşmıştı. 1993 yılında Peugeot markasının motor sporları tarihindeki en önemli başarılarından birisi gerçekleşti. Marka üç adet 905 ile Le Mans 24 Saat’te 1., 2. ve 3. olarak podyum kapattı. Bu, şirket ve ekipleri için en büyük ödüldü. Peugeot teknolojisi zirveye ulaşmıştı. Marka bu tarihi sonucun ardından bırakmaya karar verdi.

Peugeot 9X8

Fransız üretici, 905 ve 2007-2011 yıllarında 908’in ardından 9X8 ile dayanıklılık yarışlarına güçlü bir dönüş yapmaya hazırlanıyor. 9X8, dayanıklılık yarışlarında ünlü olan ve zaferlere imza atan öncülerin ayak izlerini takip ederek, markanın yüksek performanslı yarış otomobilleri tasarlama geleneğini sürdürüyor. 9X8, önde ve arkada markaya özgü karakteristik Aslan pençesi ışık imzası dikkat çekiyor.

Model, yandan bakıldığında zarif çizgileriyle öne çıkıyor. Aynalar, aracın aerodinamik yapısına uygun olarak gövdeyle adeta bütünleşiyor. 9X8’in arka kısmında ise farları da içine alan ve zarif unsurlarla çerçevelenen büyük bir difüzör bulunuyor. 9X8’de herhangi bir arka kanat bulunmuyor. Bu noktada Peugeot Sport mühendisleri ve Peugeot tasarımcıları, dayanıklılık yarışlarının yeni üst ligi olan yeni Hypercar düzenlemelerinden ilham aldı.

9X8 markanın elektrikli modellerine ışık tutacak

9X8’i harekete geçirme görevini bir hibrit sistem üstleniyor. 680 HP (500 kW) gücündeki V6 biturbo benzinli motor gücünü arka aksa iletirken, 270 HP (200 kW) gücündeki elektromotor/jeneratör gücünü ön aksa iletiyor. Yönetmelik hibrit otomobillerin dört tekerlekten çekişli olmasına izin veriyor, ancak sistemin çalışma prensibine sınırlar koyuyor. Düzenleme ön tekerleklere aktarılacak gücü belirlerken, toplam sistem gücünün 750 HP’nin (550 kW) üzerine çıkmamasını şart koşuyor. Hibrit teknolojisi, dört tekerlekten çekiş olasılığını beraberinde getirdiği için bir avantaj. Ama aynı zamanda güç-aktarma sistemlerini daha karmaşık hale getirdiği için büyük bir teknik zorluğu da beraberinde getiriyor. Peugeot ürün yelpazesiyle en kısa sürede elektrikliye geçmeyi amaçlıyor ve bu amaç doğrultusunda yenilikçi teknik gelişmeler ortaya koymak ve yarışlarda da öncü olmak istiyor. Yeni 9X8 programı, markanın gelecekteki elektrikli modellerine teknik anlamda ışık tutacak.

Önder Canözer
1990 yılından bu yana dergi sektöründe her kademede görevlerde bulunan Önder Canözer, 2000 yılında Türkiye'de dijital otomobil yayıncılığını Mynet çatısı altında başlatmıştır. 2010 yılında kurduğu ve bugün Medicon Grup adını alan Medicon Yayıncılık ile Carmedya'yı hayata geçirmiş olan Canözer, bugüne kadar iki binden fazla aracın incelemesini gerçekleştirmiştir.

    Benzer yazılar

    Yukarı