CARMEDYA.COM – McLaren, bugüne kadar üretine en hızlı modeli Speedtail’in yüksek performansının arkasındaki detayları paylaştı.
McLaren’in bugüne kadar geliştirdiği gelmiş geçmiş en hızlı modeli Speedtail, geçtiğimiz ylın sonunda hız rekorlarını altüst etmişti. Özel bir uçuş pistinde savaş uçağıyla hızlanma mücadelesine de giren McLaren Speedtail, yapılan testlerde bugüne kadar en az 30 kez 403 km/s hıza ulaşabildi.
Markanın hibrit teknolojisine sahip Hyper-GT olarak tanımlanan bu özel aracı, elde edilen rekor hızın tesadüfi olmadığını yapılan demeler sonucunda kanıtlarken, en çok merak edilen soru ise bu hıza nasıl ulaşıldığı. Bu soru, geçtiğimiz günlerde McLaren mühendislerine de soruldu ve cevap olarak, otomobilin mükemmel aerodinami ve düşük gövde ağırlığının kombinasyonuyla şaşırtıcı performansın sağlandığı açıklandı.
Tabi tüm bu performans sadece aerodinami ve düşük gövde ağırlığı ile açıklanamaz. Bu gücün temelinde hibrit verimlilik için yeni bir ölçüt oluşturmak amacıyla alanında öncü bir pil teknolojisini kullanan elektrikli tahrik sistemi.. Bu sistem ise markanın yarış pistlerinde elde ettiği tecrübelerin birikimiyle geliştirilmiş. Yeni sistem sayesinde Speedtail, sıfırdan saatte 300 km hıza sadece 13 saniyede ulaşabiliyor ve 403 km/s gibi şaşırtıcı bir hıza çıkarak, F1 araçlarına meydan okuyor.
M840TQ güç aktarma organı, 4.0 litrelik bir içten yanmalı motor ve elektrikli tahrik ünitesiyle birlikte 1.070PS güç ve 1150Nm tork değerlerine imza atıyor. Aracın V8 motoru ise, McLaren’in ilk hibrit teknolojiye sahip hiper otomobili P1’den alınmış. Yeni ve düşük ağırlıklı bir hava giriş sistemi, geliştirilmiş silindir kapağı soğutması ve revize edilmiş piston tasarımı, Speedtail’e benzinli motoruyla 757 PS güç ve 800 Nm tork sağlıyor. Hibrit sistemin devreye girmesiyle de her iki ünitenin güçbirliğiyle beklentilerin çok üzerinde bir performans ortaya çıkıyor.
Markanın elektrikli yarış otomobillerinin mücadele ettiği Formula E’de geliştirdiği teknolojiyi kullanan elektrik motoru 230 kW’dan fazla güç üretiyor. Bu güç ise Speedtail’e standart bir yol otomobili üzerinde kullanılmakta olan herhangi bir elektrik motorunun soğutma ve entegrasyon dahil tüm avantajlarının dışında yüksek performans da sağlıyor. Güç dağıtımı ise ortalama bir spor otomobilin iki katı olan 8.3kW / kg olarak gerçekleşiyor.
Sanal ürün geliştirme, telemetri, elektrifikasyon ve kontrol üzerine odaklanan McLaren mühendisleri, motorsporları alanında elde edilen tecübeyle geliştirilen elektrikli sürüş tekonolojisini, bir invertör ve DC / DC dönüştürücü sayesinde Speedtail’e entegre etmeyi başardılar. Bu sayede, pistlerden gelen teknolojinin evrimleşmiş bir yansımasıyla McLaren Speedtail, pist otomobillerinden çok daha iyi derecelere ulaşabiliyor.
Araçla ilgili çok sayıda geliştirmenin belki de en önemli bölümü yüksek voltajlı enerjinin depolanmasını yöneten sistem. Eşsiz bir dizide düzenlenmiş yüksek güçlü bir silindir şeklindeki hücre olan 1.647 kWh ünite, son derece kompakt olan ve günümüzde mevcut herhangi bir yüksek voltajlı pilin en iyi güç-ağırlık oranını sağlayan pil teknolojisinin geldiği son noktayı ortaya koyuyor. McLaren teknolojisinin nasıl ilerlediğinin bir göstergesi olarak, bu pilin güç yoğunluğu, 5.2kW / kg ve 270 kW çıkış sağlayan McLaren P1 ‘deki birimin dört katına ulaşıyor.
Pil sisteminin tasarımı ve entegrasyonu, Speedtail’in akıllı enerji dağıtımı ile maksimum hıza ulaşmasını sağlıyor. Sistemin temelini oluşturan hücreler, elektrikli bir soğutma sistemi tarafından termal olarak sürekli kontrol ediliyor ve ısı çok artarsa, elektrik yalıtımlı bir yağ hücrelere transfer edilerek, ısı kontrol altında tutuluyor. Bir yol otomobilinde türünün tek örneği olarak kullanılan bu sistem sayesinde hücreler daha uzun süre yüksek verimlilikle çalışabiliyor.