CARMEDYA.COM – Shell, 4 istasyonunda araç yıkama ünitelerinde yürüttüğü pilot uygulama sayesinde, yıkama suyunu geri dönüştürerek, önemli oranda tasarruf sağlıyor.
Projenin hayata geçtiği günden bu yana 10 binin üzerinde araç, araç yıkama ünitesinin mevcutta sahip olduğu su ile yıkanarak 1 milyon litreden fazla su tasarrufu sağlandı.
Hayata geçirilen proje şu anda Acıbadem, Kağıthane Osmanpaşa, Atakent ve Söğütözü olmak üzere 4 tane istasyonda uygulanıyor. Araç yıkanırken aşağıya akan kirli suyun, rehabilite edilmesi ile aynı su tekrar kullanılabiliyor.
Birleşmiş Milletler Dünya Su konseyi (UNCWW), Dünya Kaynakları Enstitüsü (IWR) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi kuruluşlar, 2050 yılında dünya nüfusunun 2/3’ünün yaşayacağı 66 ülkede, şiddetli su sıkıntısının görüleceğini belirterek küresel su krizinin işaretlerini veriyor.
En geç 2050’de net sıfır emisyon
İklim değişikliği ile mücadele konusunda tüm dünyada küresel sıcaklık artışının 1,5°C ile sınırlandırılmasına odaklanılıyor. Bu doğrultuda Shell küresel düzeyde en geç 2050’de net sıfır emisyonla faaliyet gösteren bir enerji şirketi olma hedefini açıkladı.
İklim değişikliği ile mücadele için elektrik üretiminden sanayiye ve nakliyeye kadar küresel enerji sisteminin ciddi bir dönüşüme ihtiyacı var. Shell de iklim değişikliğinin üstesinden gelmenin tek bir çözümü olmadığının farkında. Shell’in yol haritasını üç temel başlık oluşturuyor; Birincisi, en geç 2050 yılına kadar tüm ürünlerimizin üretiminden kaynaklanan emisyonları net sıfıra indirmek. İkincisi; enerji ürünlerinin net karbon ayak izini azaltmak. Üçüncüsü; müşterilerinin Shell’den satın almış oldukları yakıtları kullandıklarında çıkan emisyonları azaltmak için müşterileriyle birlikte çalışmak.
Daha düşük karbonlu bir geleceğe geçiş daha düşük karbon yoğunluğuna sahip daha fazla ürün satmak anlamına gelse de bu aynı zamanda kaçınılamayan emisyonlarla doğa veya teknoloji aracılığıyla başa çıkmanın yollarını bulmak da demek. İşte bu nedenle Shell, Doğa Bazlı Çözümler programı kapsamında, biyoçeşitliliğe ve yerel topluluklara fayda sağlarken emisyonları azaltmak ve daha fazla CO2 yakalamak için tüm dünyada ormanlara, sulak alanlara ve diğer doğal ekosistemlere yatırım yapıyor. Ayrıca doğanın korunması veya yenilenmesi karşılığında karbon kredisi sunan onaylanmış projelere de yatırım yapıyor.
Aralarında Earthwatch, Uluslararası Doğa Koruma Birliği, Doğa Korumacılığı ve Sulak Alanlar Uluslararası Örgütü’nün de bulunduğu sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yapan Shell, biyolojik çeşitliliği korumaya yönelik projeler yürütüyor, faaliyetlerinin yakınındaki doğal yaşam alanlarını koruma ve ekosistemleri yeniden kazandırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiriyor.
Bu doğrultuda Türkiye’de geçtiğimiz Haziran ayında İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinde görev yapan ve alanda seçkin iki profesörün liderliğinde 3 bin 100 ağacı olan ilk Shell Türkiye Ormanımızı kuruldu. Türkiye’de her yıl 1300’den fazla otomobilden salınan yaklaşık 105 ton karbondioksitin nötrlenmesi hedefleniyor.
Shell, BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini merkezine aldığı çevre çalışmalarıyla herkes için daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya oluşturmak için, akaryakıt sektörünün lider markası olarak üzerine düşen sorumluluğun bilinciyle çalışmalarına devam ediyor.